31 Ağustos 2009 Pazartesi
HEYKEL NEDİR!.....
Heykel konusu o kadar uzun işlenebilecek bir konuki.Her toplumda,her dönemde her zaman önemini korumuş ve binlerce yıldır Heykeller yapılmasına rağmen hiçbir heykelde diğerinin aynısı değildir.Çünkü her yapılan heykelin yapıldığı dönem,onu yapan Heykeltraş,toplumun kaygıları ,istekleri liderleri kahramanları 'değer' dediğimiz kavramın karşılğı vb... unsurlar farklılıklar göstermiş ve bundan sonrada gösterecektir.Yaşadığımız topraklar için insanlar binlerce yıldır savaşlar yapıyor,göçler oluyor.Bu zaman dilimleri içersinde insanlığın sürekli geliştiğini,sanayileştiğini yaşanılan çağın ihtiyaçlarınında bugünkü deyimle güncellendiğini görüyoruz.Ama insanlık tarihine baktığımızda kendinden sonra gelen gelecek kuşaklarına daha güzeli,deneyimleri,yaşanmışlıkların aktarılması geleneğini hep görüyoruz.Anadoludada bakıyoruzki MÖ.binlerce yıl önce yaşamış olan binlerce medeniyet kurmuş olan insanlığa ait; Tapınak,(mermer,bronz)Heykel,kulandıkları aletler,takılar kısacası hem güç,görkem,hemde çevrelerindeki diğer medeniyetlere korku salmak amacıyla yaptıkları eserlere ulaşabiliyoruz.Gün ışığına çıkan bu eserlerle; biz Heykeltraşlar da diğer tüm insanlar gibi bizden önce yaşamış olan Heykeltraşlarla bağ kuruyor,uygulamalarından dersler çıkartıp daha güzel heykeller yapmaya çalışıyor.Yaşadığımız dönemin getirmiş olduğu güzelliklerin dışında bazı sıkıntılarıda tabiiki var.Mesleğimiz açısından değerlendirecek olursam;biraz daha çabuk,biraz daha ucuz şunuda bunuda yapalım gibi..... Halbuki önceden verdiğim insanlık tarihimizle ilgili geçmişimize baktığımızda önce sağlamlık,güzellik,gelecek kuşağa kalabilmesi düşüncelerinden uzaklaşmaya başlamamışmıyız ne dersiniz?... Biz diyoruzki Sanat'ın ,Heykel'in temel amacı her zaman Güzel'i,kalıcılığı,estetiği,yakalamak olmalıdır.Bunu yapabilmek içinde Heykelin temel prensiplerini bilmek ve onuda uygulamak gereklidir.HEYKEL;konulduğu yerle bütünleşmeli,oraya kimlik katmalı,bakıldığında izleyene her seferinde heyecan verebilmeli,etrafından izleyeni döndürebilmeli içinde ne bir eksik nede bir fazlalık olmalı ,gözü okşamalı,yani seyirlik olmalı Klasik yada soyut farketmez ahenk,denge ve ritim içinde olmalı.Bu özellikleri eğer bünyesinde taşıyor ise o üç boyutlu yapıta Heykel,Anıt,Sanat Eseri diyebiliriz.Bu özelliklerin içersinde gördüğümüz gibi maddiyat konusuna hiç girmiyoruz.Çünkü gelecek kuşaklara bizde Güzel kalıcı Eserleri hep birlikte bırakmalıyız.Bunun için de bahanemiz olmamalı.Her zaman eğitime büyük önem vermeliyiz;başarıya ulaşabilmek için yarışmalı,bunun için çok çalışmalıyız.İyi bir Klasik heykel yapıtına baktığımızda;önce iyi etüd edilmiş bir anatomi safhası dikkatimizi çeker,bu çıplak anatomi safhasından sonra Heykeli yapılan kişinin tarzına en uygun giydirme safhası oluşturulur,daha sonra o kişinin ruhunu enerjisini yansıtacak artistik müdahale safhası Heykeltraşça uygulanır.En son safhada ise sanatsal etkilerde azaltmalar ve arttırmalar yapılarak heykelin modelleme safhası neticelendirilir.Modeli oluşturulan heykelin alçıdan parçalı(patlatma) kalıpları alınır.Alçı,beton,camelyaflı polyester vs. malzemelerden dökümü yapılır istendiği taktirde bu dökülen heykel bronz döküm atölyelerinde tekrar kalıplanarak bronz dökümü gerçekleştirilir.En son Heykeltraş Heykelin konulacağı mekan incelemesi doğrultusunda son tonlama ve patinalarını yaparak heykelin kaidesine yerleştirilmesini yönlendirir ve görevini tamamlamış olur.Toplumumuzun yaşamı içersinde;heykele olan (yabancılık,tanımama,put sayma)yer çok fazla değil,çocukluktan itibaren verilen eksik bilgi yanlış düşünceler insanları bazen yanlış eylemlere götürmektedir.Heykellere zarar verip tahrip eden insanlarla ilgili bir çok habere sizde sanırım tanık olmuşsunuzdur.Bizimde Örneğin İnciraltındaki EFELER heykellerimezi gidip gördüyseniz heykellerin birçok tahribatı sizde tespit edebilirsiniz.Bu konuda heykelleri yaptıran kurumlara ve halkımıza görev düşmektedir.Heykeller hepimize özellikle geleceğimize bırakılabilmesi gerekli yapıtlardır.Heykeller toplumların geçmişleri,kültürel zenginliklerinin sanatsal açıdan yoğrularak biçimlendirilmiş dışavurumlarıdır.her heykel kendi etrafında bir çekim merkezi oluşturur,yapıldıkları toplumların simgeleri haline gelirler.İnsan hayatını düşündüğümüzde diyelimki ortalama 80 yıl Heykel için ne dersiniz!.... doğru ellerden çıkmış bir Heykel,Anıt,sanat esrinin ömrüne sınır koyabilirmiyiz? Düşünsenize binlerce yıl önce yapılmış olan Apollon Heykelini,Musa Heykelini,Artemis Heykelini,Athena Heykelini,Heykeltraş Rodin'in Düşünen Adam Heykelini,Mısırdaki Firavun Heykellerini vb..... daha bunları arttırmak mümkün yani gerçek sanat eserlerine ömür biçmek demekki mümkün değil.Ama zarar verenler her zaman olmuştur.Sanırım oda bizim eğitim seviyemizi yükselttikçe azlacak,kötü yapılmış,para kaygısı,ticari kaygılarla yapılan heykeller zamanla azalacak sanatsal kalitesi yüksek Heykel , Anıt sanat eserlerinin sayısı artacaktır.Bizde meydanlarımıza baktığımızda seyrinden keyif aldığımız heykelleri daha fazla görmeye başlayacağız.Heykel kısacası her toplumun yansıması kültür seviyesinin göstergelerinden birisi.Bizim meydanlara ve o meydanları dolduran kimlik kazandıran yeni,yeni heykellere ihtiyacımız olduğu kesin.Çünkü yetişen genç kuşağımıza değerlerimizin bize ait heykellerini onlara örnek olması için koymazsak onlarda o kişileri merak edip araştırmaz,kendilerini geliştirmezler.Ülkemize gelen turistlere kendi insanımızı örnek kişilerimizi ,kahramanlarımızı,yazarlarımızı kısacası kültür seviyemizi en iyi anlatabilaceğimiz yollardan en önemlilerinden birisi heykellerdir.Bazen doğru yapılan bir heykel milyonlaca lira harcayarak yapacağımız tanıtımdan daha başarılı olabilir.Msela Danimarkanın sembolü bir deniz kızı heykeli,Amerikanın Özgürlük anıtı,Fransanın Eyfel Heykeli vs.. bizim neden Güzel bir heykel sembolümüz olmasın..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)